Hakkımızda

Sorgulamadan kabullenemediği olaylarla dolu bu hayatta, sorgulayıcı kimliğini yadırgamadan kabul eden kalem ve kağıtla buluştuğunda bitti arayışı. 

Sıradanlaşmaya direnmenin başka yolunu bulamadığı için yazdı. Anlayan bulamayınca sustu. ‘Biz de varız’ diyenleri görünce yeniden yazmaya başladı.

Evvel nokta idi, şimdi söz oldu. Hayatı sanatla anlamlandıranlardan. Sermayesi sözcükler. Mevsimlerden sonbaharı, çiçeklerden hüsnüyusufu sever. Bir de kuşlar, en sevdiği şarkıları söyler. Yokları varlarından çok. Memleketi dünya. Evlat emanetçisi. Hayatta tek derdi insan olabilmek.

Yolların yürümekle aşınmayacağını bilen biri, üstelik insan kalbinin içinde hayata dair her şeye yer olduğunu da biliyor. Bu küçücük kalpteki koca koca duygulara tercüman olacak şeyin edebiyat olduğuna inanıyor. Tüm duygular çepeçevre kalbimizi, benliğimizi donatırken, sadece kelimeler devam etmemize yardım eder, sesli ya da sessiz…

Kendini bulmaya tanımaya çalışırken yolu “insandan” ve tüm değerli şeylerden geçen bir yolcu. Arayışı sırasında şaşkınlığı ve hayreti ile keşfettiklerini, kendi üslubu ile ifade etmeye çalışan bir emanetçi. Kalemin,  kelâmın ve sezgilerin hayranı bir kaşif…

Kalabalıklar içinde yalnızlık çeker ya bazen insan, karşındaki varım der diliyle, yoktur aslında… yoklarsın ruhunu, yanılıyor muyum diye ararsın ararsın da küçücük bir nüvesini bulumazsın,  içinde kopan çığlıkların vardır kimseye duyuramazsın, sessizleşmiştir çığlıkların… işte bu yüzden buradayım, sessiz çığlığım (ınız) sese dönüşsün konsol edebiyat’ta…

Kelimelerle hayatı anlatmayı seven bir yolcuyum. Doğanın değişkenliği ve suyun akışkanlığı, yazılarıma ilham veriyor. İnsanlara dokunacak, iz bırakacak yazılara dönüştürmek için kalemimi kullanıyorum. Her cümlemde, akıp giden bir suyun dinginliğini ve derinliğini arıyorum.