ÇOK YORGUNUM

Çok yorgunum, biraz huzursuz biraz da keyifsiz… Bıraksalar belki saatlerce uyuyacağım… “Yurima’yı dinliyorum, çaldığı her bir notayı hissediyorum. Taaa şuramda!”

Küçükken, bordo bir yastık vardı, sandalyenin üstüne yerleştirir, tahta yassı bir çubuğu da yastığın önüne koyar, oturuverirdim önüne. Tahta çubukları piyanonun tuşları olarak hayal ederdim. Minicik parmaklarımla basardım tuşlara tek tek… Notaları hissederdim de ha! Bir anda dünya durur, minik bir piyanist olurdum. “Belki bu yüzden piyanistleri seviyorum…” Çalınan her bir nota içime içime işliyor. Dinlemek, İnanılmaz keyif veriyor bu ara… “Gerçi hep severdim ya…”

Sanki kilometrelerce yol yürümüş gibiyim. Ayaklarımın altı ağrıyor, aslında tüm bedenim… “Günlerce uyusam, Yurima hep çalsa!” Tuşlara dokunsam, saatin tik takları ve piyanonun tuşlarından çıkan tınılardan başka hiçbir ses olmasa! Uyusam, uyusam, uyusam… Dinlenebilir miyim sence!

İnsanların ikiyüzlülüklerinden, kandırdıklarını zannederken taktıkları maskelerden çok yoruldum. Çıkarlarının peşinde koşarken, onca masumu hiçe saymalarından, verilen emeği değersizleştirmelerinden, gözümün içine baka baka yalan söylemelerinden, on kuruş için kırk takla atmalarından bıktım. O kadar bıktım ki, gülünesi hallerine inanıyormuş gibi yapıyorum artık, mücadele etmek istemiyorum çünkü… “Bu ara yalnızlığı seçmem bu yüzden belki de…”

Çok yorgunum uyumak istiyorum saatlerce, saatlerce uyumak… Belki bir kaçış, bilmiyorum… Bu duyguları neden yaşadığımı da tam olarak bilmiyorum ki… Eskiden severdim insanlar içinde olmayı, sohbetler etmeyi! Artık hiçbirinden keyif almıyorum! Takılan maskeleri gördükçe tiksiniyorum! Hatta o ortamdan bir an önce uzaklaşmak istiyorum… “Neden bu kadar hassaslaşmaya başladım!”

Saatlerce uyusam bu yorgunluklarım gidecek mi sence? Yok olacak mı? İnsanlığın geldiği bu noktayı görmekten kaçabilecek miyim? Yepyeni bir dünyaya merhaba diyebilecek miyim? Tıpkı çocukluğumdaki gibi, olduğu gibi görünen insanların varlığını tekrar hissedebilecek miyim? Olduğun gibi görünebilmek, riyâsız, âri, saf, dupduru!

Çalmaya devam et Yurima! Sen çal ben dinleyeyim… Göz kapaklarım kapansın. Uyuyayım.. uyuyayım.. uyuyayım… Uyandığımda yepyeni, riyâsız bir güne merhaba diyeyim…

1 yorum
8 beğeni
Prev post: Bilemiyor Dedi ‘İnsan…’Next post: EYLÜL

İlgili Yazılar

Yorumlar

  • Esra

    Kasım 23, 2024 at 06:09
    Reply

    Kaleminize Sağlık

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Arşiv
Kategoriler
En Son Yazılar

Aylık Ücretsiz Dijital Dergimize Abone Olmak İster Misiniz?

Yazının Yayınlanmasını İster Misin?

  • Kapadokya
  • Mercan Dede
  • https://konsoledebiyat.com/wp-content/uploads/2024/11/Konsol-Edebiyat-Website-Fon-2-1.mp3