Dünyanın bütün dillerinde ağıtlar yakasım var, bütün dillerde susasım… İlahi kitapların içinde yer alan bütün cezaları hakkında dileyeceğim kimseler var, sırf insan olduğu için ıslah duasında bulunduğum.
İçimde devasa bir yangın var çam kokan, meşe kokan. Makilerin bilmediğim kokusuna karışan kokular geliyor burnuma yavrularını terk etmeyen çaresiz bir anne kuştan yayılan.
Dünyanın bütün dillerinde sövesim var, bütün dillerinde susasım… En kötü ölümleri dileyeceğim kimseler var belki evlatları vardır diye ıslah duasında bulunduğum.

Aslında yakmak geliyor içimden sayfaları. Sıra dağlar boyunca yalazını görüyorum alevlerin. Yahu dağlar diyorum, dağlar. Çocukken kahverengi çizip üzerini yeşil ağaçlarla doldurduğumuz dağlar. Uzaktan bakınca gri, denize kıyısı varken mor görünen dağlar. Masmavi göğü gri örtüyle kaplayanını görmedi çocukluğumun gözleri. Korkup bir köşeye sığınmış, dehşetle seyrediyor çaresizce koşturan, yalnız bırakılmışların çırpınışını.

Bilen bilir, ne çok yakışırdı o dağlara, batan güneşin kızıllığı. Nazlı nazlı doğan güneş oynaşırdı uyku mahmuru yapraklarla… Rüzgar kıyamazdı çoğu zaman ürkütmeye kelebekleri. En güzel çaylar, gölgelerin düştüğü eteklerinde içilirdi. Emek, toprak, can ve yongası ruhundan ilham verirdi misafirlerine. Kimse görmezdi ama bir ağaç dibinde bir kaplumbağa dinlenirdi.

Hayatı pahasına kurtarmaya girişenlerin yanında, bıraktıkları kirleriyle bu acıya sebep olanları karşılaştırıyorum elimde olmadan. Umursamazlığınızda boğulun diyorum diğerlerine. Alevlerin sardığı cehennem görüntüsü, uyanmaya çalıştığınız kâbuslarınızın içinde sizi bulsun.

Dünyanın bütün dillerinde ah edesim var, bütün dillerinde hayallerim… Susmayan yazarlarla kurulmuş bir gelecek hayalim var, ormanlar dolusu umudu olan. Yollar boyunca uzanan yeşil, mavi, kahverengi ve kızıl (eğer sonbahar değilse, akçaağaç yaprağı renginde) hayatlar için yazan. Ağaca baktıkça nefes alan, nefes aldığı için daha çok yazan. Her eseri için bir fidan diken, her hasreti için bir ağacın yolunu gözleyen.

27. sayımızın önüne kor düştü ama içi serin, sonu da selamete vesile olsun.

İyi okumalar…