Antikacı dükkanının
Unutulmuş bir köşesinde
Paha biçilemeyen hüznüne
Ve içi anı dolu geçmişine veda edercesine
Duruyor yıllanmış tozları siper etmiş kendine
Çekmecesi çatlamış hatırasından eski sevmelerin
İçi saklar itinayla çalan kırık şarkıları
Rafı yüklenmiş sırtına
Bilinmez şairlerin
Yaşayan hep hislerde şiirlerini
Zamanın tozları elek elek dökülmüş
En tatlı anılara bürünmüş
Kadın çıkartıp saçının yıldızlarından firketesini
Bıraktı anıların en tazesine
Konsolun yüreğine hepsini
Dokundu gözyaşına rüzgar
Konsol gülümsedi buruk bir hüzünle
Kalbinin odacıkları tozlu hayli zamandır
Bilenmiş gülüşleri çıkardı kör
kuyulardan
Koydu konsolun üstüne zaman
Eski yeni ne varsa
Toplamış üstüne konsol
Ümitle hasretin adeta kol kola resmi geçidi
Lavanta keseleri tel kırma işli
Ödemiş keteni
Bahar bahar kokuyor içi
Kenarı sandık lekesi ekru danteli
Taşır üzerinde kendine değmiş nice zarif kadın eli
Mevsimler geçiyor durak durak
Ve kadınlar kâh gülüp kâh ağlayarak
İçinden konsolun
Nakış nakış işlenmiş zamanlar ve hisler
Hepsini saklar bağrında mağrur
Dokunmak tozuna ve bakmak sıcacık anılarına
Keşfetmek adım adım
Çekmecelerde bir hayat soluk almakta
Şiirin mevsimi yoktur
Şiirpatı döker tomurcukları
Sedef kakmalı sandık şahidi güzel anıların
Gramafon ağlıyor ne zamandır
Hüzzamda kalmış makamı
Her mevsimin çiçeği ve rengi yaşatır inatla konsolu
Kristal kaseye oturtulmuş iki lâle soğanı
Yıllardır bekliyor açacağı baharı…
KADIN VE KONSOL
Yorum Yap Yorumu Iptal Et
Arşiv
Kategoriler
En Son Yazılar
- EDİTÖRDEN Aralık 5, 2024
- AYŞE ŞASA: ‘Otobüsteki İyi Çocuk’ Aralık 5, 2024
- GRAMOFON AVRAT Aralık 5, 2024
- CANCAĞIZIM… Aralık 5, 2024
- BEN HEP BURADA OLACAĞIM Aralık 5, 2024